Haziran 2019
  • Yazar : Admin

Ekonomik Kriz Nedeniyle İşçinin İş Akdinin Feshi

Bildiğiniz üzere son dönemde gelişen olaylar, Türk Lirasının döviz karşısında fazlasıyla değer kaybetmesi, ekonominin ülkemiz ve dünya çapında beliren değişken grafiği sebebiyle birçok işveren tereddütler yaşamakta ve beklenmedik bir durumla karşı karşıya kalmamak için önlemler almaktadır. İşverenin ekonomik krize dayanarak işçinin iş akdini feshetmesi de bu önlemler arasında yer almaktadır. Ancak aşağıda açıklanacağı üzere, bu fesih türü işveren açısından çoğu zaman geçerli olmamakta ve işçinin işverene karşı açtığı işe iade davasını kaybetmesine yol açmaktadır.

Ekonomik kriz sebebiyle işçinin iş akdinin feshi mümkün müdür?

İş Kanunu’na göre işveren, işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanarak belirsiz süreli iş sözleşmesini feshetme hakkına sahiptir. Ancak bu fesih yolu kolay kabul görmemekte,işverenin feshi suistimal etme ihtimaline karşı işçinin hakları oldukça iyi korunmaktadır.

Bu fesih yolu esasında işçinin kişiliği ile ilgili olmayan; ekonomik,rekabet ve verimlilik gereklerine ve teknolojik değişimlere bağlı olarak işçinin söz konusu işyerinde çalışmakta olduğu işin ortadan kalkması sonucunda ortaya çıkan işgücü fazlalığı dolayısıyla iş sözleşmesinin feshedilmesidir. Kanunun gerekçesinde işyeri dışından kaynaklanan sebeplere örnekler verilmiştir; ürün ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi sebeplerle işyerinde işin sürdürülmesinin olanaksız hale gelmesi.

Ancak belirtmek gerekir ki gerek uygulamada gerekse Yargıtay İçtihatlerinde gerekçede örneklenen fesih nedenleri son çare olarak görülmekte olup, ancak ciddi bir araştırma sonucu kabul edilebilmektedir. İşçinin iş sözleşmesinin işveren tarafından, işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilmesi durumunda, feshin geçerli nedenlere dayandığının ispat yükü işverenin üzerinde olacaktır. Dolayısıyla işveren, hem fesih bildirim usullerine uyduğunu hem de feshin dayandığı nedenlerin geçerli olduğunu kanıtlamak zorundadır. Bu noktada çoğu işveren gerekli delilleri gösterememekte ve yaptığı fesih geçersiz sayılarak işçisi işe iade edilmektedir. Bu sebeple işverenden, objektif ve son çare olarak feshin zorunlu olduğunu kanıtlaması beklenmektedir.

İşverenin ekonomik kriz nedeniyle fesihten önce başvurması gereken yollar nelerdir?

Yargıtay tarafından fesihten önce son çare olarak başvurulması gereken yollara örnek olarak;

  • Vardiyaların azaltılması,
  • Yıllık izinlerin kullandırılması,
  • Gerekirse işçilerin ücretsiz izne çıkartılmaları,
  • Kısa çalışma uygulamasına gidilerek kısa çalışma ödeneği talebinde bulunulması
  • İşveren öncelikle fazla çalışma ve genel tatil çalışmalarının düşürülmesi,
  • gibi önlemler sayılmaktadır. Bu önlemlere başvurup başvurmadığı ve işverenin gerekli çabayı gösterip göstermediği 2009 yılında yaşanan ekonomik kriz zamanı açılan davalarda da Yargıtay tarafından detaylı incelemeye tabi tutulmuş, işverenden fesihten önce yukarıda örnekleme yoluyla sayılan yollara mutlaka başvurması beklenmiştir.